Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi. Diğer alemde bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya başladılar.Adam çok susamıştı, biraz su bulabilmek ümüdiyle yürümeye devam ederken, birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular. Rengarenk çiçekler,süsler içerisinde bir bahçe, altından yapılmış bir saray kapısı ve onları karşılayan beyazlar içerisinde bir melek. Adam köpeği ile birlikte meleğe yaklaştı ve sordu. "Burası neresi?" Melek gülümseyerek ; "Burası Cennet" dedi. Adam bunun üzerine sevinçle "Harika!" dedi "Peki bana biraz su verebilir misiniz? Melek; "Tabi" dedi "İçeri girin, içeride dilediğiniz kadar su içebilirsiniz." Adam köpeğine seslenerek "Haydi, gidiyoruz" dedi fakat melek "Hayvanlar buraya giremez" diyerek köpeğin içeriye girmesine engel oldu. Adam, susuzluktan bitap düşen köpeğine kıyamadı. Onu dışarıda bu halde bırakıp cennete giremezdi, asıl bu günahtı. Ve adam geldikleri yönün tam tersi istikamete doğru köpeği ile birlikte yürümeye devam etti.
Bir süre sonra kendilerini bu kez tozlu, çamurlu bir yolda buldular. Yolun sonuna geldiklerinde, çiftlik girişini andıran bir kapıyla karşılaştılar. Yırtık, pırtık elbiseli bir dede çıktı karşılarına. Adam sordu; "Bana biraz su verebilir misiniz?" Dede "içeri gel" dedi. "Şurada, sag tarafta bir çeşme var" Adam "Peki bu hayvancağızı da içeriye sokabilir miyim? o da çok susadı..." Dede "Tabi"dedi. "Çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın." Adam köpeği ile birlikte kapıdan içeriye girip biraz ötedeki çeşmeden doya doya suyunu içti. Köpek de oracıkta bulunan kaseden doya doya suyunu içerek, susuzluğunu giderdi. Sonra adam geri dönerek, girişte bekleyen dedeye sordu; "Suya doyduk. Allah razı olsun. Peki ama burası neresi?" Dede "Burası cennet" dedi. Adam iyice şaşırmıştı. "Ama nasıl olur?! az önce burası gibi kırık, dökük olmayan muhteşem bir yere gittik ve kapıdaki melek oranın cennet olduğunu söyledi... Dede; "Şu rengarenk çiçeklerle süslü, altın kapılı yer mi?" dedi. "Orası cehennem" Adam iyice şaşırmıştı. "Peki ama oradakiler buranın adını kullanarak insanları kandırıyorlar diye hiç kızmıyor musunuz?" Dede gülümseyerek yanıt verdi; "Kızmıyoruz. Çünkü onlar, kendi çıkarları için arkadaşını, başka canları yarı yolda bırakanları cenetten uzak tutuyorlar."
Dostlarınızı yarı yolda bırakmayın. Sadece insanları değil, hayvanları da sevmek, korumak, kollamak bir insanlık görevi, dostluk örneğidir.
Bir dostun! üzüntüsüne herkes sempati duyabilir, bu çok kolaydır. Bir dostun başarısına sempati duyabilmek ise çok sağlam bir karakter gerektirir.
DOSTLARINIZA DOSTLUĞUNUZU HİSSETTİRİN.
DOSTLUK HAFTAMIZ KUTLU OLSUN ARKADAŞIM, HER ZAMAN DOSTCA, SEVGİYLE, SAYGIYLA KALMAK UMUDUYLA…
2 yorum:
BİR DOSTLUK ÖYKÜSÜ
Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği
bir kazada birlikte ölmüşlerdi. Diğer alemde
bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya
başladılar.Adam çok susamıştı, biraz su
bulabilmek ümüdiyle yürümeye devam
ederken, birden kendilerini muhteşem
bir manzaranın karşısında buldular.
Rengarenk çiçekler,süsler içerisinde bir
bahçe, altından yapılmış bir saray kapısı
ve onları karşılayan beyazlar içerisinde
bir melek. Adam köpeği ile birlikte meleğe
yaklaştı ve sordu. "Burası neresi?"
Melek gülümseyerek ; "Burası Cennet" dedi.
Adam bunun üzerine sevinçle "Harika!" dedi
"Peki bana biraz su verebilir misiniz?
Melek; "Tabi" dedi "İçeri girin, içeride dilediğiniz
kadar su içebilirsiniz." Adam köpeğine
seslenerek "Haydi, gidiyoruz" dedi fakat melek
"Hayvanlar buraya giremez" diyerek köpeğin
içeriye girmesine engel oldu. Adam,
susuzluktan bitap düşen köpeğine kıyamadı.
Onu dışarıda bu halde bırakıp cennete
giremezdi, asıl bu günahtı. Ve adam geldikleri
yönün tam tersi istikamete doğru köpeği
ile birlikte yürümeye devam etti.
Bir süre sonra kendilerini bu kez tozlu,
çamurlu bir yolda buldular. Yolun sonuna
geldiklerinde, çiftlik girişini andıran bir kapıyla
karşılaştılar. Yırtık, pırtık elbiseli bir dede
çıktı karşılarına. Adam sordu;
"Bana biraz su verebilir misiniz?"
Dede "içeri gel" dedi. "Şurada, sag tarafta bir
çeşme var" Adam "Peki bu hayvancağızı da
içeriye sokabilir miyim? o da çok susadı..."
Dede "Tabi"dedi. "Çeşmenin yanında
köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın."
Adam köpeği ile birlikte kapıdan içeriye girip
biraz ötedeki çeşmeden doya doya suyunu içti.
Köpek de oracıkta bulunan kaseden doya doya
suyunu içerek, susuzluğunu giderdi. Sonra adam
geri dönerek, girişte bekleyen dedeye sordu;
"Suya doyduk. Allah razı olsun. Peki ama
burası neresi?" Dede "Burası cennet" dedi.
Adam iyice şaşırmıştı. "Ama nasıl olur?!
az önce burası gibi kırık, dökük olmayan
muhteşem bir yere gittik ve kapıdaki melek
oranın cennet olduğunu söyledi... Dede;
"Şu rengarenk çiçeklerle süslü, altın kapılı
yer mi?" dedi. "Orası cehennem" Adam iyice
şaşırmıştı. "Peki ama oradakiler buranın
adını kullanarak insanları kandırıyorlar diye hiç
kızmıyor musunuz?" Dede gülümseyerek
yanıt verdi; "Kızmıyoruz. Çünkü onlar, kendi
çıkarları için arkadaşını, başka canları yarı
yolda bırakanları cenetten uzak tutuyorlar."
Dostlarınızı yarı yolda bırakmayın.
Sadece insanları değil, hayvanları da sevmek,
korumak, kollamak bir insanlık görevi, dostluk
örneğidir.
Bir dostun! üzüntüsüne herkes sempati duyabilir,
bu çok kolaydır. Bir dostun başarısına sempati
duyabilmek ise çok sağlam bir karakter gerektirir.
DOSTLARINIZA DOSTLUĞUNUZU
HİSSETTİRİN.
DOSTLUK HAFTAMIZ KUTLU OLSUN ARKADAŞIM, HER ZAMAN DOSTCA, SEVGİYLE, SAYGIYLA KALMAK UMUDUYLA…
selam çok zarıf danteller
Yorum Gönder